küpün içinde ne varsa ordan o sızarmış. yazdıklarım ve çizdiklerim "bal" olmadığından beri susmuşum, şimdi anlar gibiyim. beni ikiye böldüklerinden beri bir yarım öbür yanıma ketum oldu.
üstelik laf eder olmuşum ikiye bölünenlerden çıkan seslere sözlere, ikiden bire düşüp birbirinin koynuna girenlere.
aynaya da bakmaz olmuşum ali veli değil de, keli görüneli başımın.
30 Mart 2010 Salı
23 Mart 2010 Salı
kırmızı
gündüz öğretmeniyim. gecenin tembel, devamsız, haylazı. arka, karanlık sıraların tozuyum. şımarığıyım bu sınıfın. ismi kuşunun peşinde havalanıp havalanıp yere düşeniyim. dövülünce az da olsa yüzü kızaranıyım. kırmızıyım, seni şam'da yeşiller içinde gördüğümden beri kırmızıyım.
17 Mart 2010 Çarşamba
merdane
özü sözü bir olan demekmiş mert,
dimdik olan
içi yumuşacık olsa da dimdik olan;
işte marifet burada.
dimdik olan
içi yumuşacık olsa da dimdik olan;
işte marifet burada.
16 Mart 2010 Salı
sinemaskop
senin küçük çocuğunum
hatırladın mı?
beni yoktan var etmiştin
sonra gizlenip bütün aynalardan belirmiştin
eski filmlerdeki gibi
gözyaşlarıyla ıslanmış yüzünü uzaklara çevirip
"seni hiç sevmedim" demiştin.
sonra da döndürüp cemalini
defalarca yüzümü öpüp sevmiştin.
ben senin küçük çocuğunum
öyle yaklaştın ki, sana "baba" bile diyemedim.
öyle yaklaştın ki, seni göremedim.
hatırladın mı?
beni yoktan var etmiştin
sonra gizlenip bütün aynalardan belirmiştin
eski filmlerdeki gibi
gözyaşlarıyla ıslanmış yüzünü uzaklara çevirip
"seni hiç sevmedim" demiştin.
sonra da döndürüp cemalini
defalarca yüzümü öpüp sevmiştin.
ben senin küçük çocuğunum
öyle yaklaştın ki, sana "baba" bile diyemedim.
öyle yaklaştın ki, seni göremedim.
15 Mart 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)