30 Mayıs 2014 Cuma

emine

ilk defa düşündüm annemin adının emine olduğunu
yürüyüş yapıyordum: ağladım

lodos

lodos hafızamın içinde esiyor. bazı şeyleri alıp sürükleyip götürüyor, bazı şeylerin yerlerini değiştiriyor. mesela benim kendi hatıralarımdan birisi seyrettiğim bir filmdeki bir olayla değişebilir. ya da durup kalırım bir şeyi unutmuş gibi. ama unutan benim diye neyi unuttuğumu da bilemem.

mesela ben bir öğretmenin yerine geçmiş olabilirim. öğrencilerim bana sarılıyor olabilir minnetle. tasarım öğretiyor olabilirim bir yerlerde. için için hissederim o öğretmenin ben olmadığımı, ama yine de o öğretmenin hayatını yaşarım.

bize bir kasaba kuran büyüğün yanında dururum, isterse beni mahalleden sürer. bunu düşünmek bazen çok üzer de beni, bazen hiçbirşey hissetmem.

Bazen hiçbirşey hissetmem, lodos alıp götürdü diyedir belki. unuttuğum şeyi hatırlamadığım içindir.

...

Yazdıklarımın üzerinden uzunca yürümeyince uyuşmuş ayaklarım titrer.

Yeni yeni başlamak isteyen aşk, yalancı bir edeple birisinin düzgün dişlerinde, birisinin ses kıvrımlarında, birinin de yeni bitirdiği bir işin yorgunlaştırdığı omuzlarında hafifçe konaklar, sonra uçar.