indir

okumak dışa doğru, yazmak içe doğrudur dedi yasemin hanım.
ben kendimden kaçmanın yolunu her yaz okumakta ararken buradan yola çıktım zannederim.
ancak yazarken de dışa doğru çiçeklenmek var ya. senin okurken bile bilmediklerin zaman zaman senden çıkar ya. onun zevki okumakta var mıdır?

konuşmak mı yazmak mı diye soranlara da yine bir çiçeğin açmasından bahsetmek isterim.

ilk defa çiçek yetiştiriyorum evimde. yeşilli kırmızılı sarılı güzelliklere bakmak sanırken, ben hepsinin büyümesindeki tuhaf mantığı izlemekten zevk aldım.  dikenlerinden, yapraklarından, gövdelerinden, etlerinden dallarından ve kimsenin acelesine aldırmadan kendi seyrinde ilerlemelerinden. bir metin ya da mümkünse eğer, güzel hallerimiz de böyle büyür mü.
konuşurken diken batar da, yazarken güzel bir çiçek açar mı?

yavaşlıktan çok öğrenecek şey var şimdilerde. çünkü herşey "iniyor", yükselen büyüyen yavaşça gelişenlere yer açmak lazım... sabra, selamete.

kişi sevdiği ile beraberdir

müjde mi, emir mi, gizli bir bilgi mi?
neden şikayet eder ney ayrılıklardan o halde?
gizli bir vuslatı sürekli yaşama vaadi gibi gıdıklıyor bu söz.

çok müthiş...

insan sevdiğiyle beraberse başka bir yerde olmak istemez ya. böyle bir huzur halini tahayyül etmek bile huzur, hazır ve hızır bir hale sevkediyor gönlümü.

müjdeyi duymak lazım. neyin sesindedir belki de gizli bilgi...
münâdi odur..

gidenlere sormak isterdim bu yaz katar katar kaçıp gidenlere, ergun amca, sevim teyze, emin ışık, haluk dursun... sevdikleriyle beraberdirler muhakkak, dönüp bir selam etmezler mi?

ergun amca güle güle

ergun amca birilerine kızardı, birşeyleri beğenmezdi ama öyle büyük bir aşkı vardı ki, hepsi kadifenin içinde yumuşar gibi sevimlileşirdi. Allah bizi böyle affedecek diye düşünüyorum. bir nebze aşkımızı alıp bütün sivrilikleri yumuşacık edip öyle gönderecek bizi. öbür dünyaya böyle yumuşak iniş yapacağız. aşk yastığında. yusufa bakarken elimizi tatlı tatlı kese kese. böyle diliyorum Allah'tan, ergun amca bir güzel meclis yapsın orda, biz de gelelim. bir incecik duman tüter bacadan...