29 Mayıs 2016 Pazar

tatlı can

nefes alırsın ve ilk selâmla eğilip kulluğa başlarsın. seni sallayan âlemin kalbinin atışıdır da senin vücudun kendi ritm tutar sanırsın. birden ölesin gelir ama kâtillerin en tatlısı canına kastetmiştir aslında. 

28 Mayıs 2016 Cumartesi

ayağı kırık kedi

önceleri kendimi hep aşka, mânâya çekmeye çalışırken, bir rüzgâr geldi ve öyle bir haldeyim ki; ancak herşeyi gerçekmiş gibi görmeye kendimi biraz ayarlayabilirsem kalbimdeki kıpırtıyı azıcık dindirebiliyorum.

bir büyük hocanın "aslında sen aşk ehlisin" demesinin hikmetini ucundan bucağından ilk defa mı seziyorum ne?

şaka teorisindeki denge fikrine önce kendim sarılmaya ihtiyacım var. bir tarafta büyük bir hayal alemi, sürükleniverdiğim bir güçlü hissiyat manzumesi. diğer yanda brutal gerçeklik, hırslar, gündelik bildikler. ortada hayalle gerçeği dengeleyebilen, bütün bu sistemi farkettiren, buzlu camın ardından gördüğüm bir espri. tek espri. nükte. oraları bulmalı, gülmeli, yoksa dekordan dekora geçip durduğum, uçup durduğum, sivas'tan jüpiter'e geçtiğim rüyalardaki bir kozmik kayıpta yok olacağım (ki aslında istediğim bu)

biri bana tek ayağı kopuk minnacık bir cam kedi hediye etti. "bu bana eksikliğimi hatırlatıyor" dedi.



17 Mayıs 2016 Salı

arafta gezdim, sevgililer gördüm, yeşil baharın arasında güller gördüm, hepsini bitmeyen bir hasrete birleşik gördüm.

15 Mayıs 2016 Pazar

fettah

fethedenin adının ne önemi var, ülke el değiştirip fetheden her yeri gül bahçesi ettikten sonra...