yaşasın yağlı objektifli nokia n73...
skip to main |
skip to sidebar
Blog Arşivi
- Mayıs (1)
- Temmuz (1)
- Haziran (1)
- Ekim (1)
- Temmuz (1)
- Nisan (3)
- Mart (8)
- Ağustos (3)
- Mayıs (1)
- Ekim (2)
- Eylül (1)
- Ağustos (3)
- Temmuz (2)
- Nisan (2)
- Aralık (2)
- Kasım (1)
- Ekim (1)
- Ağustos (2)
- Temmuz (2)
- Haziran (1)
- Mayıs (1)
- Nisan (3)
- Mart (1)
- Şubat (4)
- Ocak (3)
- Kasım (1)
- Ekim (3)
- Eylül (4)
- Ağustos (4)
- Temmuz (1)
- Mayıs (4)
- Nisan (2)
- Mart (6)
- Şubat (4)
- Ocak (4)
- Aralık (3)
- Kasım (11)
- Ekim (7)
- Eylül (7)
- Ağustos (9)
- Temmuz (1)
- Mart (1)
- Ocak (1)
- Aralık (1)
- Mayıs (2)
- Mart (1)
- Eylül (1)
- Nisan (2)
- Ekim (1)
- Eylül (1)
- Ağustos (1)
- Aralık (3)
- Kasım (4)
- Ekim (1)
- Eylül (1)
- Ağustos (5)
- Temmuz (1)
- Mayıs (3)
- Nisan (1)
- Şubat (2)
- Aralık (5)
- Ekim (4)
- Eylül (5)
- Ağustos (2)
- Temmuz (3)
- Nisan (1)
- Mart (5)
- Şubat (7)
- Ocak (4)
- Aralık (1)
- Kasım (1)
- Ekim (1)
- Eylül (4)
- Ağustos (2)
- Temmuz (1)
- Haziran (4)
- Mayıs (5)
- Nisan (4)
- Mart (4)
- Şubat (3)
- Ocak (7)
- Aralık (5)
- Kasım (9)
- Ekim (1)
- Eylül (6)
- Ağustos (6)
- Temmuz (6)
- Haziran (7)
- Mayıs (9)
- Nisan (6)
- Mart (9)
- Şubat (16)
- Ocak (14)
- Aralık (16)
- Kasım (21)
- Ekim (23)
- Eylül (23)
- Ağustos (11)
6 yorum:
Humacim birkac yil evvel bu blog meselesi yeni yeni cikarken ben de bir deneme yapmis ama seninkisi kadar basarili olmamistim. Ve hatta blog'um var diye haber ilettiklerimden "blog da neki ne?" seklinde geridonusler almistim. Bir sure sonra blog'um katilimciliktan uzak etkisiz-tepkisiz bir hal alinca ben de onu internetin derinliklerine gomdum, ayni battlestar'da tabutlari uzayin derinliklerine gomdukleri gibi. Tabani sonsuzluk olan bir mezar. O tabutlara ne oluyor acaba? Bir gezegene dusmezler mi, bir goktasiyla carpismazlar mi, bir uyduya carpmazlar mi acaba? Benim blog da herhalde bir yerlerde birileriyle carpisiyordur...
uzayda sesler bile kaybolmuyosa hani bizim bir hoş sada baki kalıyor ya kubbede, bloglar haydi haydi kalıyordur sanki. evet senin bloguna "o ne yaa" diyenlerin başında geliyordum ben, hatırladım. ama bu sanal alemde kaybolmuş kimsesiz bloglar güzel bir tema, kesin çarpıştıralım, hatta arkada michael jackson'un thriller'ı çalsın...
ha bu arada eklemek isterim evrencim, eger şimdi blogunu yine gündeme getirmek istersen yakın takipçisi olurum bilesin...
Sevgili Yavrum, Hamide şimdi yanımda. Senin yazdıklarını ve çektiklerine baktık.Hadi yazalım dedi. Yakında o da yazar artık. Bak bilgili kız neler yazıyor dedi. Selam yaz, kendine iyi baksın, Allaha emanet olsun diyor. Tepsiye sevindim, pek güzel. Yağlı nokya resimleri sanatsal ama objektif temiz tutulmalı di mi. Gözlerinden hasretle ve muhabbetle öperim
hamide hanımcığımızla da blog ortamında görüştüm ya artık gam yemem! nasılsın canım yaa, mantı istedim birden, neden acaba? öperim çok, hayırla...
bu mesaj pencerelerinde şöyle hissediyorum: arkadaşlarınla oynuyosundur, sonra annen gelip hadi gidiyoruz der, sonra aa terlemişsin deyip arkana havlu koymaya çalışır filan da sen utanırsın ya. nerdeeen nereye :)
Yorum Gönder