10 Kasım 2008 Pazartesi

always

arafta kalmanın filmi. özgürlüğün vazgeçebilmek olduğuyla ilgili. "that's my girl" der ölen adam, öbür taraftan izlediği sevgilisi ile ilgili olarak iki defa... birincisi öldüğü yerden halen kıskanıp sahiplenmektir. diğeri kendini ve kızı özgür bıraktığı noktadan seslenişi. müdahalesiz izleyişi. o cennetine doğru yol alırken, merkezlere yerleştiriverdiklerini insan düşünüyor. ve ne çok şeyi ölü halimizle kontrol derdine düştüğümüzü...
kontrol kalemi bile elektriği görünce ışıyor. bense küçük kara sineklerle birlikte kararmamaya çalışıyorum. neyseki doğru "şerh" yanıbaşımda açılıp saçılmayı, açılıp okunmayı bekler. nasılsa güzellik, kendine sığmaz, taşar...

Hiç yorum yok: