7 Ekim 2015 Çarşamba

Bienal

Çağdaş sanatın kâbus ve paranoyanın, şeksiz şüphesiz itirazın dili olmasına kim karar verdi? Estetiği ve tasarımı kim sürdü bu topraklardan ya da "tuzlu su"ya döktü İzmir körfezinden? Birşeylere iyinin perspektif ve bareminden baktıran bu lüksü kim fukaralığa dönüştürdü? Çapul çupul bir döküklük neyi anlatıyor kendisinden başka, etrafa ve kendine özensizlikten başka? 

Hiç yorum yok: