19 Mart 2020 Perşembe

salgın salanındır

salgın günlüklerinde gecikmeli de olsa yeni birşeyler söyleme denemesi.

salgın en büyük paylaşım, en kontrolsüz. öyle ki; kontrol etmek için olağanüstü bir duruma geçmen lazım. herşeyin durduğu, zamanın büyük bir ekmek gibi yavaş yavaş yenmeyi beklediği, izole.

ama bir taraftan da gerçekten hepimizi eşitlediği için paylaşım duygusu devam.

ev istasyon, vücut. zaman ve mekanı barındıran imkan. onun dışı her zamankinden daha sanal. misal alemi. gece rüyamda gördüklerimden çok farklı değil.

ama bu gece rüyamda volverine'i oynayan artisti gördüm, adını hatırlamaya çalışırken uyandım. hatırladım şimdi yine unuttum. ama bana "genç hanım, çok hoşsunuz gibi birşeyler söyledi." çok kibardı. sonra yaptığım işleri beğenen başka birini gördüm, aşağılama hissiyle doluyken kendisinin çok başarılı bir sanatçı olduğunu ve asıl benim onun hayranı olduğumu farkediyorum. utanıyorum.

sonra büsbütün bir duvarın aydınlatma olarak yapılabileceğini bir tasarımcı olarak düşünüyorum başka bir rüyada. bir duvara ışık yansır gibi aydınlatsak, projeksiyon olabilir vb. gibi çözümler de düşündüm. uyandığımda çok iyi hissettim. hala iyi fikir olduğu kanaatindeyim.

misal aleminden bunlar yansıdı. şimdi de dışarıyı hayal etme zamanı. bu garip gerçekdışılıktan çıkmak için birkaç kişiyi aradığımda onların normal rutinlerinde olduğunu öğrendim. ben galiba kendimi bu izole edilmiş sanatçı mitine kaptırmayı tercih etmişim. öyle bir lüksüm var en azından.

hugh jackman... hatırladım.

...

eva de vitray-meyerowitz de sabah "islam'ın güleryüzü" kitabını okurken "hatırlamak"tan bahsetmiş, bütün bir islam düşüncesinin "hatırlama" üzerine dayalı olduğunu "belî!" nidası üzerinden açıklamış. çok duygulandım, çünkü zikir pratiğiyle bu hatırlamaları, bir nevi hafızayı, bir tür bilmece çözer gibi, ya da hazır olma ve huzurlu olma hali gibi yapmayı artırmam gerektiğini düşündüm. namazla, sevgiyle, içinden hep iyi olana telkinle... bu da günlüğe dair, çünkü bu okumaları nedense "normal" hayatımda çok yapmıyorum.

hugh jackman'ın ismini hatırlamak bile bir emek gerektiriyor, kaldı ki özünü hatırlamak?

Hiç yorum yok: