1 Kasım 2007 Perşembe

çekirdekten devam

milletle dalga geçip geçip aşerdiğim bir anda ben de gidip bi paket tuzlu çekirdek aldım metra istasyonundan, hatta cta'nın tersine aşırı temiz olan metrada çatır çutur millete hava atarcasına yedim de biraz. kabukları naylon torbaya atarak. fakat bu seans beklendiği gibi çok uzun süremedi. çünkü aşırı tuzlu olan çekirdek içimi ve dudaklarımı yaktı. ve odama geldiğimde erinmeyip o çekirdeklerin hepsini bir güzel yıkayıp tuzlarından arındırdım ve cayır cayır yanan kalorifere dam muamelesi yaparak, gazete üstünde bir güzel kuruttum, enfes oldu.

6 yorum:

mtbagli dedi ki...

o zenciyi gizli gizli gözetlediğin iyi olmuş. bence gidip ona nasıl çıtlandığını anlatabilirdin. (anlatabilir miydin?)

mo dedi ki...

çekirdek güzel bir kaplama malzemesi olmaz mıydı? yakın çekimde renkleri ve dokusu çok güzel gözüküyor. hep mürekkeple dev gibi çekirdekler çizesim vardı, iyice iştahlandım :) kabak çekirdeği varmı acaba? ben kuru kayısı alınca üzerindeki "madeinturkey" ibaresine bakakalmıştım.

hicbirsey dedi ki...

içi çekirdek dolu plexi sokak bankı yapmışlardı iki sene önceki design weekte. ben de iştahlandım şimdi çizmek için, haydaaa.

hicbirsey dedi ki...

evet kayısı kuruları türk, incir kuruları yunan.

Evren dedi ki...

made in turkey...designed by god or nature...

hicbirsey dedi ki...

evet biz taşeron üretim yapıyoruz.