yazdan mıdır, iletişimsizlikten midir, imam-cemaat ilişkisinden midir, müthiş yavaşladı yaz okulu. ve zor şartların yaratıcılığıyla bir egzersiz daha yaptık tıkanıp, 25 dakikada 5er dakikadan 5er eskiz, total 55... doğru yönlendirme ve teknikle birdenbire kendi sınırlarını aşabildiklerini ve şaşırabildiklerini görmek hocalık denen mesleğin en (tek) güzel tarafı galiba... bir de istemsizce aşağı yukarı -anladım anlamında- baş sallamaları. sahne insanının alkışına denk düşüyor diyebilirim rahatlıkla. şimdi de cep telefonlarını eğip bükeceğiz aşağıda. ağzını yüzünü dağıtacağız, yaşasın...
galiba inşaat halindeki yeni evimin verdiği ilham bu... hayatım için de bir devrim; saçma sapan bir ayakkabının sarısını mı pembesini mi alayım diye karar veremezken, salonla mutfak arasına pencere açtırmak, balkonu yıktırmak, wcnin kapısının yönünü değiştirmek ve annemden öğrendiğim gömme dolap sevgisini kalbime gömüp, gömüldükleri yerden söküp atmak...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
Huma, benim mesleğimde hiç böyle bir tatmin yok...özendim valla..:(
Humacim, bayagi bir insaat yaratmissin kendine...Gommedolaplarin yerinde ne olacak?
hortlak dolap.. :)
üç sene kadar önce, annemin "ya ben ya dolaplar" ültimatomuyla evimde kalmasina mecburen razi oldugum dolaplarin ne kadar da önemli olduklarini anladim. anneler dolap sever! ve galiba haklilar... ben gömmedolap da severim. keske annemin ültimatomuna konu olan dolaplar, gömme olsaydi...
dolap annedir. taşır, saklar.
benim dolaplarım vardı...dolarlarım değil...yanlış anladınız...
gömme dolar: yani define...
evren güzel haberlerden haberdarım...
Yorum Gönder